Uzun süredir yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarıyla, plazma teknolojisi sayesinde tarımda gübresiz bir dönemi başlatmayı hedefliyoruz. Bu teknoloji ile toprağın ihtiyaç duyduğu besin miktarını artırarak kimyasal gübre kullanımını en aza indirmeyi amaçlıyoruz. 

Üretim ve yaşam alanlarımızda Toplumsal Cinsiyet Eşitlik bilincini kavrama, içselleştirme ve yaygınlaştırma hedefiyle, HKTM olarak "Üretimde Kadın Hakkıyla Var" projesine imza atıyoruz.

8 Mart 2024 tarihi itibariyle başlatmış olduğumuz bu proje, farkındalık etkinlikleri ve eğitim çalışmalarının yanı sıra kadın çalışanlarımız için bazı sosyal ve ekonomik destekleri de içerecektir.

Projenin detayları için aşağıda bulunan açıklama broşürümüzü inceleyebilirsiniz. 

2016 yılından beri HKTM Genel Müdürlük görevini büyük bir başarıyla üstlenen Sayın İlham ÇELEBİ, 1 Mart 2024 tarihi itibariyle Genel Müdürlük görevini hareket kontrolün duayen ismi Sayın Necip ÇAYAN’a devretmiştir.

Kendisine yeni görevinde başarılar dileriz.

Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı 2022 Yılı 2. Çağrısı kapsamında onaylanan "Fin Tabanlı Yenilikçi Dengeleme Sistemlerinin Geliştirilmesi" projemiz ile alakalı heyecan verici gelişmelerimiz var. 

Bu destek programı sayesinde, denizcilik endüstrisine katkı sağlamak ve gemi seyahatlerindeki konfor ve güvenliği artırmak için önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Proje kapsamında geliştirilecek fin stabilizer sistemi, deniz araçlarının karşılaştığı yalpa ve baş kıç vurma hareketlerini etkin bir şekilde azaltacaktır. Gemide çalışan personelin çalışma koşullarını iyileştirmek, yolcu seyahat konforunu artırmak ve yük emniyetini sağlamak hedeflenmektedir.

Denizcilik endüstrisi için kritik bir öneme sahip olan fin stabilizer sistemleri, gemi seyahatlerinin daha güvenli ve konforlu hale gelmesine katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda savunma sanayisinde de büyük bir rol oynamaktadır. Denizdeki askeri operasyonlar gemi ve deniz araçlarının istikrarı, etkinlik ve başarının temelini oluşturur. Geliştirilecek inovatif fin stabilizer sistemi, savunma sanayisinin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanacak ve güvenlik alanında da önemli bir katkı sunacaktır.

Proje ekibimiz, yoğun çalışmalar ve titizlikle yürütülen araştırmalarla 2023/1 dönemi çalışmalarını başarıyla tamamlamıştır. Bu süreçte ülkemizin bilim ve teknoloji alanındaki potansiyelini bir kez daha ortaya koymaktan gurur duyuyoruz.

Proje ekibimiz, fin stabilizer sistemi ile denizcilik ve savunma sanayisine değerli katkılarda bulunmak için azimle çalışmaya devam edecektir. Amacımız, Türkiye'nin denizcilik ve savunma sanayisindeki teknolojik başarısına olan güveni pekiştirerek, bölgesel ve küresel arenada rekabet gücümüzü artırmaktır.

#ArGe #İnovasyon #Teknoloji #Denizcilik #ProjeOnayı #Türkiye #Sanayi #FinStabilizer #Fin #Kanatçık #Yalpa #Gemi #DenizGüvenliği #SavunmaSanayi

Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı kapsamında 2022 Yılı 2. Çağrısı'nda başvuru yaptığımız "Fin Tabanlı Yenilikçi Dengeleme Sistemlerinin Geliştirilmesi” projesi, heyecanla duyuruyoruz ki onaylanmıştır.

Bu destek programı sayesinde, denizcilik endüstrisine katkı sağlamak ve gemi seyahatlerindeki konfor ve güvenliği artırmak için önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Proje kapsamında geliştirilecek fin stabilizer sistemi, deniz araçlarının karşılaştığı yalpa ve baş kıç vurma hareketlerini etkin bir şekilde azaltacaktır. Gemide çalışan personelin çalışma koşullarını iyileştirmek, yolcu seyahat konforunu artırmak ve yük emniyetini sağlamak hedeflenmektedir.

Denizcilik endüstrisi için kritik bir öneme sahip olan fin stabilizer sistemleri, gemi seyahatlerinin daha güvenli ve konforlu hale gelmesine katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda savunma sanayisinde de büyük bir rol oynamaktadır. Denizdeki askeri operasyonlar gemi ve deniz araçlarının istikrarı, etkinlik ve başarının temelini oluşturur. Geliştirilecek inovatif fin stabilizer sistemi, savunma sanayisinin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanacak ve güvenlik alanında da önemli bir katkı sunacaktır.

#ArGe #İnovasyon #Teknoloji #Denizcilik #ProjeOnayı #Türkiye #Sanayi #FinStabilizer #Fin #Kanatçık #Yalpa #Gemi #DenizGüvenliği #SavunmaSanayi

Avrupa Birliği 9. Çerçeve Programı olan ve 2021-2027 yılları arasında 95,5 milyar € bütçeyle bilim ve yenilik faaliyetlerini desteklemeyi hedefleyen Ufuk Avrupa (Horizon Europe) programına proje koordinatörü olarak ilk başvurumuzu yaptık.

Toplam proje bütçesi 10 milyon € olan SHEREC (Safe, Healthy and Eco-friendly Ship Recycling) projemizle, gemi geri dönüşüm sektöründe sağlıklı, güvenli ve teknolojik inovasyonlar yapmayı hedefliyoruz. Onaylanması durumunda, 10 farklı ülkeden (Türkiye, Almanya, İtalya, Danimarka, İspanya, Yunanistan, Belçika, Norveç, Finlandiya, İrlanda), 15 ortakla gemi geri dönüşümü için robotik ve AI çözümleri geliştirileceğimiz için şimdiden çok heyecanlıyız.

 

Proje Yöneticimiz Sayın Gürkan Topbaş, IX. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresinde "Hidrolik Şok Sönümleyici Valf Tasarımı ve Zamana Bağlı HAD Analizleri" başlıklı bildirisini sundu.

Kocaeli Sanayi Odası tarafından düzenlenen "27. Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri" kapsamında KOBİ kategorisinde Büyük Çevre Ödülüne layık görüldük.

Değişen dünyanın ilham veren teknolojileriyle hem neler yapabileceğimizi görmek hem de mühendislik ile sanatın, endüstri ile doğanın, fabrika ile çevrenin, teknoloji ile hayatın, makina ile sistemin, süreç ile sonucun, insan ile hayalin, iş ile aşkın ihtişamlı entegrasyonunu sağlamak için 1998 yılında kurulan bir firmayız. Üstlendiğimiz ilk projeden bu yana her adımımızı müşterilerimizi dinleyerek, onların alışkanlık ve ihtiyaçlarını ölçerek attık ve atmaya devam ediyoruz. İlk günden bu yana başta Bosch Rexroth olmak üzere dünyanın teknoloji devleri ile birlikte ilerliyor, kendi alt markamız olan HKSM (Hareket Kontrol Servis Merkezi)’yi alanında bir öncüye dönüştürmek için çalışıyoruz.
Bu hedeflere ulaşmak için hizmet ve üretim süreçlerimizde 2 ana alana yoğunlaşıyoruz.
• Hidromekanik Sistemler
• Mekanik Otomasyon ve Robotik

Bu alanlarda her biri kendi için de uzman birimlerimiz , Mühendislik ve Anahtar teslim projeleriyle birbirini tamamlayan hizmetleri sayesinde beklentileri uçtan uca karşılıyor. Teknolojiyi tasarlamak ve hayata geçirmek de tabi ki işimizin önemli bir parçası. Üniversiteler ve bilim kurumları ile ortak çalışmalar yürüterek gerçekleştirmekte olduğumuz işbirlikçi robot, servo hidrolik silindir, paralel robot, delta robot ve rotary aktuator gibi yenilikçi ürünlerle her projemizde fark yaratmaya çalışıyoruz. Bu minvalde dünyanın en yenilikçi teknolojilerini , dünyanın sınırlı kaynaklarına saygı ile üretmek en büyük misyonlarımızdan biri. Bu nedenle üretim alanlarımızda en güncel çevre standartlarına bağlı kalıyor ve bir ürünün ilk aşamasında değerli müşterimize ulaşma sürecine kadar her adımda çevresel etkileri dikkate alıyoruz. Özetle hareketin doğasından ilham alarak hareketi kontrol altına almaya çalışmak mottosunu benimsiyoruz.

Buna paralel olarak da farklı hareket ve kontrol teknolojileri üzerinde uzmanlaşıp mühendislik çözümleri üreterek, Dünya’da endüstriyel hareketin kontrol teknolojileri merkezi olma hedefiyle üretmeye devam ediyoruz. Bosch Rexroth uzmanlığı, kuruluşumuzdan bu yana sürdürdüğümüz ana bayilik çerçevesinde tüm faaliyetlerimizin belirleyicisi konumundadır. Gerek ürün satışı, gerekse projelerimizde kullandığımız ürünler Bosch Rexroth etiketi taşımaktadır. Hidromekanik projelendirme ise müşterilerimizin talep ettiği şartlara ve sisteme uyumlu olarak HKTM proje mühendisleri tarafından dizayn edilmektedir. Hemen hemen hareket kontrol ihtiyacı olan tüm sektörlerde mühendislik çözümlerimizi farklı disiplinlerle uygulasak dahi özellikle demir çelik ve alüminyum sektörü önceliklilerimiz arasındadır. Bu sektörlerde kurgulanan sistemlerin büyük bölümünde süreçlerin sorunsuz ilerlemesi için kullanılan ürünlerin zorlu koşullara dayanıklı olması , yüksek tekrarlanabilirlik hassasiyeti ve kısa çevrim süreleri oldukça önemlidir. Günümüzde birçok ülkede yeni tesis veya modernizasyon yatırımları olduğunu düşünürsek , bu tesislerin verimlilikleri müşteriler tarafından oldukça önemsenen bir diğer konudur. Bu nedenle makine imalatçıları veya son kullanıcılar bu konularda güvenilir ve tecrübeli tedarikçilere ihtiyaç duyarlar.

Biz de tam bu noktada geçmişten bugüne HKTM olarak bu iki sektöre yönelik yapılan:
• Alüminyum Ekstrüzyon Hattı Fırınları
• Alüminyum Ergitme Fırınları
• Aluminyum Levha Tav Fırınları
• Otoklav Fırınları
• Dövme Hattı Fırınları
• Alüminyum Biyet Tav Fırınları
• Alüminyum Biyet Homojenize Fırınlar
• Yangın Test Fırınları
• Yürüyen Tabanlı Fırınların tüm hidrolik hareket kontrol sistemlerinde edindiğimiz tecrübeler ile bu sektörlere öncülük eden firmaların başında geliyor ve alanında uzman 120 kişilik ekibimiz ile müşterilerimize planlama aşamasından anahtar teslim çözümlere kadar tüm proje ve dizayn desteğini tek çatı altından tedarik konforu sağlıyoruz.

"Bizim için mühendislik hayalleri gerçeğe dönüştürmenin en yaratıcı yollarından biridir."

Plastik Enjeksiyon Robotu RS serisi robotlar

HKTM’nin bilgi birikimi, 20 yıllık sektörel tecrübesi ve ileri teknolojinin birleşimi ile plastik enjeksiyon makinaları için tasarlanmıştır. KRS serisi robotlar, kendisini ispatlamış yazılımı sayesinde enjeksiyon makinanızın her hareketiyle senkronize bir şekilde hareket ederek robotun çevrim süresine etkisinin minimum sürede kalmasını sağlar.
Avantajları
KRS serisi robotlar, dinamik servo motorları, yüksek hassasiyetli doğrusal hareket bileşenleri ve mühendislik tasarımı sayesinde, parça alma, insert yerleştirme, IML (kalıp içi etiketleme) ve kalite kontrol uygulamalarında her çevrimde aynı hız ve aynı pozisyonlarda çalışabilme yeteneğine sahiptir. Uluslararası kabul görmüş yazılım tabanı ile tüm plastik enjeksiyon makina ve uygulamalarına kusursuz ve kolay entegre olup makinayı tamamlar. Eksenlerin hepside mutlak enkoderli servomotorlar kullanılmaktadır ve bu da enerji kesintilerinin ardından robotun pozisyonunu hatırlamasını ve zaman kayıplarının önüne geçilmesini sağlar. Kremayer kullanılan robot eksenleride, helisel kremayer kullanılarak, hareket esnasındaki sesin optimum seviyelerde kalması sağlanmıştır. Robotlarda kullanılan, kendisini ispatlamış ray araba grupları,hassas hareket ve ray araba aşınma sürelerinin maksimumda kalması sonucunu doğurur. Üç eksende de bulunan tork kontrolü (X Free) özelliği sayesinde, ürün alma sürecinde robotun eksenlerinin zarar görmesi engellenmiş olur.
Hidrolik Rotary Aktüatör
Hidrolik rotary aktuatorler hidrolik akışkan vasıtasıyla lineer olarak hareket ettirilen pistonun içte ve dışta evolvent dişli sistem vasıtasıyla bağlı olduğu şaftı belli açılar arasında döndürerek yüksek tork çıkışı elde edilen aktüatörlerdir.
Hidrolik Rotary Aktüatör Kullanım Alanları
Hidrolik, özellikle deniz ve havacılık sektöründe, Savunma sanayinde, Maden sekötünde, iş tezgâhlarında, kaldırma makinalarında, enerji üretim alanlarında kullanılmıştır. Örnek vermek gerekirse; uçaklar, takım tezgâhları, presler, enjeksiyon makinaları, test cihazları, sanayi tipi robotlar, otomotiv endüstrisi, kaldırma ve iletme makinaları (forklift vb.), iş makinaları (beton pompaları, greyderler, mobil vinçler, ekskavatörler vb.), tarım makinaları, barajlar, türbinler, nükleer santraller, gemilerin boşaltma ve yükleme birimleri, gemi kontrol sistemleri hidrolik sistemlerle en çok karşılaşılabilecek alanlardır.
Otomatik Eşek
Endüstri 4.0 ve Dijitalleşme ile birlikte daha önce geleneksel yöntemler ile yapılan uygulamaların bir çoğunun yerini otonom sistemler ile yapılan çözümler almaktadır. Endüstriyel çalışma ortamlarında kullanılan otonom yönlendirmeli araç teknolojileri de bunun önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. HKTM, Endüstriyel çalışma ortamlarının bu ihtiyacını Otonom ve Yarı Otonom çözümler ile karşılamayı hedeflemektedir.
HKTM, geliştirdiği bu çözümlerin müşteri ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayan ve müşteri ihtiyacına hizmet eden uygun çözümler olmasını sağlamayı hedefler.

 

Pandemi süreciyle beraber artan dijitalleşme göz önünde bulundurulduğunda dünyada yapay zekâ ve robotik teknolojiler alanında ne gibi gelişmeler oluyor?
Covid-19 nasıl ki küreselleşmiş dünyada hızla yayılıp bir pandemiye dönüşerek toplum sağlığını ve ülke ekonomilerini çok kısa bir sürede etkilediyse, yapay zekâ ve robotik teknolojiler alanında da bu etkileri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıldı. Bu gelişmeleri şu başlıklar altında toplayabiliriz:
Sağlık ve bakım hizmetleri
Sağlık alanında salgınla mücadele kapsamında öncelikle otonom mobil robotlar ultraviole bazlı dezenfeksiyon işlemleri için kullanılmaya başlandı. Personel sağlığını tehlikeye atacak elle yapılan bir dezenfeksiyon işlemi yerine, yapay zekâ tabanlı yörünge belirleme algoritmalarıyla çalışan otonom robotların özellikle havalimanı ve hastane gibi kalabalık ortamlarda kullanımı dezenfeksiyon işlemi için harcanan maliyeti ve süreyi düşürmeye başladı. Benzer şekilde bu otonom araçlar, özellikle insansız hava araçları (İHA), termal kameralar ve sensörlerle donatılarak, olası virüs taşıyıcılarının teşhisi ve taraması amaçlı da kullanılmaya başlandı.
Lojistik
Pandemi sürecinde lojistik alanında yaşanan talep artışı ortada. Yapay zekâ ve robotik teknolojiler bu talebi karşılama yönünde de bir çözüm sundu bize. Akıllı lojistik planlamaların yanında, izolasyonda olanların ihtiyaçları (ilaç, temel gıda, alışveriş vb.) yine otonom robot ve İHA’larla temassız olarak teslim edilmeye başlandı. Otonom araç ve tırların giderek yaygınlaştığı günümüzde yapay zekâ, bu sistemlerin güvenli bir şekilde çalışabilmelerinin önünü açan teknoloji oldu. Böylece, sadece kapıya teslimat yapan robotlar değil, hastane ve restoran gibi yerlerde taşıma işlemlerini gerçekleştiren robotlar da artık güvenle kullanılıyor.
Fabrika üretim faaliyetleri
Tam ve kısmi kapanmanın hala devam ettiği günümüzde hepimiz yeni çalışma koşullarına geçtik. Evden çalışmanın mümkün olduğu tüm sektörler bu şekilde devam ederken, üretim ve lojistik sektörlerinde bunu yapmak şimdilik olası değil. Endüstriyel otomasyon sistemleri birçok işlemin otomatik yapılmasını sağlasa da üretim faaliyetlerinde insana olan ihtiyaç hala çok fazla. Yine de pandemi koşullarında birbirleriyle temas halinde çalışan insan sayısını azaltacak, dolayısıyla bulaşma riskini düşürecek çözümler firmalar tarafından uygulanmaya başlandı. Yapay zekâ ve robotik teknolojilerin burada da katkıları yadsınamaz. Kamera ve görüntü işleme tabanlı takip, tarama ve teşhis sistemleri fabrika ortamında pandemi kurallarını uygulama yönünde kullanılmaya başlandı. Keza, insan robot etkileşimi için özel olarak tasarlanmış işbirliği robotları (kolaboratif robotlar) üretimin her alanında gittikçe yaygınlaşıyor. Bu robotların kabiliyetleri (teleoperasyon, yüksek el becerisi vb.) arttıkça insansız fabrika konsepti gerçek olmaya daha da yakınlaşacak.
Sosyal destek
Pandemi sürecinde yaşanan bir diğer problem de ruh sağlığı. Fiziksel olarak sosyal etkileşimden uzak kalan birçok insan kendini daha fazla sanal ortamlarda buldu. Sanal toplantı, sosyal medya ve iletişim platformu sağlayıcıları, yıllardır yapay zekâya yaptıkları yatırımların meyvelerini toplamaya başladılar. Hızlı, güvenli ve kişiye özel etkileşim için geliştirilen algoritmalar her geçen gün sanal iletişim platformlarının kullanışlılık seviyesini artırıyor. Bununla birlikte, henüz gelişme aşamasında olsa da sosyal robotlar (insanla etkileşim halinde olan robotlar) ve hizmet robotları da yakın gelecekte gündelik hayatın bir parçası olmaya aday. İnsanlar arasındaki karmaşık sosyal etkileşimi taklit etmek üzere geliştirilmiş bu robotların izolasyon altındaki kişiler, özellikle çocuk ve yaşlılar, ile iletişimde olduğu örnekler görülmeye başlandı. 

Son yıllardaki gelişmelerle birlikte yapay zekâ ve robot teknolojilerinin tasarım, üretim, üretim sonrası hizmetler, tedarik zinciri gibi otomotiv değer zincirinin tüm alanlarında kendisine yer bulduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle yapay zekâ teknolojilerinin sürücü destek sistemleri ve sürücü risk değerlendirme sistemlerinde kullanımı ile birlikte ulaşım sektöründe başlayan dönüşüm, yapay zekâ teknolojilerinin kestirimci bakım, sigorta gibi satış sonrası hizmetlerde de kullanılmaya başlamasıyla birlikte bu alanlarda da dönüşümlere ve değişimlere yol açıyor.

Gelişen insan-makine etkileşimli otomasyon sistemleri sayesinde artık robotlar insanlar ile aynı çalışma ortamını paylaşabiliyor ve yapay zekâ teknolojilerinin yardımı ile insanlardan otomotiv üretim becerilerini
klasik programlama yöntemlerine ihtiyaç duymadan öğrenebiliyorlar. Bu sistemler mevcut üretim sürelerini düşürmenin yanı sıra üretim esnekliğini artırma noktasında da üretim süreçlerine çok büyük katkılar sağlıyorlar. Yapay zekâ ve robot teknolojilerinin çalışanlara yardımcı olan uygulamalarından biri olan dış iskelet sistemleri ise fabrika ortamlarında çalışan ve bu dış iskelet sistemlerini giyen çalışanlara üretim ile ilgili zorlu süreçlerin üstesinden gelinmesinde yardımcı oluyor ve bu süreçlerin performanslarını artırıyor. Dış iskelet sistemleri çalışanların sarfettiği fiziksel eforu, yorgunluğunu ve stresini azaltırken verimliliğini ise artırıyorlar.

Otonom yönlendirmeli araç sistemlerinin fabrika içi lojistik sistemleri ile entegre edilmesi sayesinde sektörel taleplerin başında gelen daha fazla esneklik ve değişkenliğe uyum ihtiyacına çok daha yüksek seviyede cevap verilebiliyor. Bu sistemler verimli alan kullanımı, üretim aşamalarında en üst seviyede işlem güvenliği, üretim esnekliği gibi bir çok konuda süreçlerin iyileştirilmesine büyük ölçüde katkı sağlıyorlar.
Yapay zekâ ve robotik teknolojilerinde son dönemdeki gelişmeler birçok sektörde olduğu gibi otomotiv sektöründe de mutlaka takip edilmesi ve uyum sağlanması gereken çok önemli değişimlere yol açıyor. Tüm bunların ışığında yapay zekâ ve robotik teknolojilerinin otomotiv sektörünün yeniden şekillendirilmesinde çok önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz.

HKTM; endüstrinin proje, ürün, teknoloji, bilgi ve tecrübe taleplerine tek noktadan cevap üretmek ve deneyimlerini çeşitlendirebilmek için eğitim alanına iddialı bir yatırımla giriş yaptı.

1992 kuruluşlu “Modül Öğrenim Araçları Tic. Ltd. Şti’ni” bünyesine katarak, firmanın teknik eğitim içeriği oluşturma, eğitim setleri tasarlama gibi faaliyetlerinin yayın haklarını ve fikri mülkiyet haklarını satın aldı.

30 yıllık köklü firma, MET Didactic (Modül Modern Eğitim Teknolojileri A.Ş.) olarak yeni kurumsal kimliğiyle faaliyetlerini zenginleştirme kararı aldı.
HKTM; Met Didactic ile eğitim sektöründe yer alarak sektörün özgün bilgileriyle donanmış personel yetiştirme sürecinin öneminin altını çizmiş oldu.

• Mesleki eğitim araç, süreç ve içeriği oluşturma,
• Mesleki ve teknik kitapların basımı, dağıtımı ve e-kitap çalışmaları,
• Sektörlere ve firmalara özel “Teknoloji Oryantasyon Merkezi” kurulumu,
• Mesleki ve teknik konularda sanayi çalışanlarına dönük kurs ve seminerler,
• Arttırılmış gerçeklik ile isteğe ve sektöre göre özelleştirilmiş uzaktan erişimli teknik eğitim sistem ve süreçleri geliştirmek firmanın misyonları arasındadır.

Afrika bölgesi ve Yakın Asya öncelikli olmak üzere tüm dünyada teknik eğitim alanında çalışmalar yapmak Met Didactic’ in vizyonunu oluşturmaktadır. HKTM Grup firması olarak “iyi mühendislik” felsefesininden ilham alarak teknik personel oluşmasını sağlamak, endüstriyel gelişimlerin toplumsal gelişimle paralellik göstermesini desteklemek Met Didactic firmasının önemli değerleri arasında olacaktır.

Modül Öğrenim Araçları Tic. Ltd. Şti’nin kurucusu olan Sayın Faruk Kartal, eğitim sektöründeki engin deneyimini Met Didactic’te Genel Müdür olarak sürdürecektir.  30 yılllık eğitim deneyimini, yeni teknolojilerle birleştirerek gelecek nesillere ve farklı coğrafyalara taşıyacaktır.
HKTM olarak, sektörümüzde hizmet değerlerini yükseltmek ve bütünlük içinde gelişimine katkıda bulunmak üzere yatırım çalışmalarımız devam edecektir.

https://www.metdidactic.com.tr/
             
İlham ÇELEBİ/Genel Müdür

2005 senesinden bu yana 15 seneden fazla eğitim teknolojileri konusunda iş ve teknoloji geliştirme çalışmaları yapmış, Türkiye’de 100’den fazla endüstriyel otomasyon laboratuvarının meslek liseleri ve üniversitelerde kurulmasına öncülük etmiş, endüstride 30.000 teknik insanın eğitilmesinde bir fiil çalışmış Alkım Erdönmez’in kurduğu İnovalab firmasının tüm hisselerini MET didactic (Modül Modern Eğitim Teknolojileri Anonim Şirketi) firması bünyesine katmıştır. Alkım Erdönmez’in MET didactic firmasına vereceği manevi destek ile de büyümeye devam ediyoruz. Kendisine bize verdiği saygınlık ve değer için ayrıca teşekkür ederiz. HKTM Grup firması olarak iyi mühendislik felsefesini destekleyerek teknik personelin oluşmasını sağlamak, endüstriyel gelişimlerin toplumsal gelişimle paralellik göstermesini desteklemek Met Didactic firmasının önemli değerleri arasında olmaya devam edecektir. Sektörümüzde hizmet değerlerini yükseltmek ve bütünlük içinde gelişimine katkıda bulunmak üzere yatırım çalışmalarımız devam edecektir.

 

5. Türkiye Robotbilim Konferansı (ToRK 2019), 26-28 Haziran 2019 tarihlerinde Özyeğin Üniversitesi Kampüsü’nde düzenlendi. Sponsor olduğumuz bu konferansa özgün bildiri kategorisinde TÜBİTAK destekli projemiz kapsamında oluşturduğumuz bildiri ile katılım sağladık. Bildiri, firmamızın Boğaziçi Üniversitesi danışmanlığında ve TÜBİTAK 1511 Öncelikli Alanlar Araştırma Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Projeleri Destekleme Programı desteği ile yürüttüğü "İnsan-Makine-Robot Etkileşimli Otomasyon Sistemi ve İnsan Uyarı/Bilgilendirme Sistemi Geliştirilmesi" isimli projenin bir parçası olan artırılmış gerçeklik çalışmalarını kapsamaktadır. Başlığı "Yansıtma Tabanlı Artırılmış Gerçeklik Destekli Uyarı ve Bilgilendirme Sistemi Geliştirilmesi" olan bildirinin yazarları Serhat Demirtaş (BOUN & HKTM), Tolga Cankurt (HKTM), Evren Samur (BOUN). Bu çalışma, TÜBİTAK tarafından 1511 Öncelikli Alanlar Araştırma Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Projeleri Destekleme Programı kapsamında 1170213 proje numarası ile desteklenmiştir. Etkinlik kapsamında paylaşılan bildiriye bu bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

HKTM olarak, Sürdürülebilirlik Akademisi’nin düzenlediği Sürdürülebilir İş Ödülleri yarışmasında Karbon ve Enerji Yönetimi kategorisinde ödül aldık. Dünyanın en yeni teknolojilerini dünyanın sınırlı kaynaklarına saygıyla üretmeye devam edeceğiz. Çünkü bizim için mühendislik her şeyden önce dünyanın daha iyi bir yer olmasını sağlamaktan geçiyor.

28 Eylül 2017’ de yapılan İstanbul Sanayi Odası Enerji Verimliliği ödül töreninde Kobi Enerji Verimliliği Uygulama Projesi Birincilik Ödülünü HKTM kucakladı.

2016 yılında da Türkiye’nin ilk Çevre Ödülleri organizasyonu olan Kocaeli Sanayi Odası’nın 1995 yılından bu yana çevre bilincinin gelişmesine, çevrenin korunmasına ve iyileştirilmesine katkıda bulunan sanayi kuruluşlarının ödüllendirilmesi amacıyla  düzenlediği Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri organizasyonunda tüm adaylar içinde en yüksek puanla birincilik ödülünü almıştı.

 

Daha fazlası için tıklayınız.

28 Eylül 2017’ de yapılan İstanbul Sanayi Odası Enerji Verimliliği ödül töreninde Kobi Enerji Verimliliği Uygulama Projesi Birincilik Ödülünü HKTM kucakladı. 2016 yılında da Türkiye’nin ilk Çevre Ödülleri organizasyonu olan Kocaeli Sanayi Odası’nın 1995 yılından bu yana çevre bilincinin gelişmesine, çevrenin korunmasına ve iyileştirilmesine katkıda bulunan sanayi kuruluşlarının ödüllendirilmesi amacıyla  düzenlediği Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri organizasyonunda tüm adaylar içinde en yüksek puanla birincilik ödülünü almıştı.

Hareket ve kontrol teknolojilerinde iyi mühendisliğin binasını inşa ederken çevreyle uyumlu, sürdürülebilir bir yapı amacımızdan asla ödün vermedik. Çünkü dünyanın en yenilikçi teknolojilerini, dünyanın sınırlı kaynaklarına saygıyla üretmek en büyük sorumluluğumuz. Bu çabalarımızın takdir edilip ödüllendirilmesi bizim için büyük mutluluktur. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

Çerez Politikası
Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz. Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın:

Devamı