Yunan dilinde rüzgar ya da nefes manasındaki "pneuma" kelimesinden gelen pnömatiği basınçlı hava ile çalışan mekanik sistemlerin hareket ve kontrolünü inceleyen bilim ve mühendislik dalı olarak da tanımlayabiliriz. Pnömatiği tarihsel olarak incelediğimiz de 2500 yıl önce kullanılan hava körüklerine kadar geri gidebiliriz. Basınçlandırılmış hava insanların erken tarihlerde keşfettiği ve kullanmaya başladığı en önemli enerji türlerinden biri olmasına karşın sistematik olarak güç uygulamalarında kullanılması 19. yy’ın ortalarını bulmuştur. El aletleri, lokomotifler ve benzeri güç sistemleri pnömatiğin gelişimine ve hızla yaygınlaşmasına öncülük etmişti. Günümüzde endüstride sıklıkla kontrol sistemlerinde pnömatik uygulamalarıyla karşılaşırız. Çeşitli iş makinalarından, robotik sistemlerine, fabrika üretim bantlarından insan gücünün yetmediği yararlı işlere kadar hemen hemen tüm üretim, montaj ve işletme hatlarında karşımıza çıkmaktadır.

Neden Pnömatik?
Pnömatik sistemlerin elektrikli ve hidrolik sistemlere göre çeşitli avantajlarının olması bu sistemlere olan talebi arttırmıştır. Pnömatikte temel enerji üretimi ve iletimi hava ile sağlanır. Hava; her yerde kolayca bulunabilen, iletimi basit, basınçlandırıldığında rahatça depo edilebilen bir akışkandır. Aynı zamanda sıcaklık değişikliklerine karşı hassas bir davranış göstermez bu da yüksek sıcaklıklarda bu sistemlerin kullanılmasını kolaylaştırır. Güç kaynağı olarak havanın kullanılması emniyetlidir. Parlama, patlama ya da yanma gibi riskler söz konusu değildir. Pnömatik sistemlerde başka bir güvenlik unsuru da aşırı yük varlığında sistemin kendini durdurmasıdır. Aşırı yük unsuru ortadan kalktığında çalışma devam eder. Çevre bilinci endüstriyel tesislerde gün geçtikçe gelişmektedir. Pnömatik; atık bırakmaması ve hatlarda sızıntı ya da kaçak olsa bile çevreyi kirletmemesi açısından temiz bir güç kaynağı olarak ele alınmalıdır.

Pnömatiğin Dezavantajları
Hava, sıkıştırılabilirliği yüksek bir akışkan olduğundan kuvvet oluşturmada hidrolik bir sistem kadar performans gösteremez. Aynı sebepten dolayı konumlamada hassasiyet azalır, sabit ve düzgün bir hız elde edilmesi zorlaşır. Kompresörden çıkan havanın, kullanılmadan önce temizlenmesi ve neminin alınması için kurutulması ve filtrelenmesi gerekir, bu da beraberinde enerji sarfiyatını yani maliyet artışını getirir. Pnömatik sistemler uygun donanımla kullanılmazsa oldukça gürültülü çalışırlar.

Pnömatik sistemler günümüzde her sanayi dalında kendine yer bulmuştur:
Mekatronik Sistemler
Otomasyon Sistemleri ve Elektronik Sanayi
Robot Teknolojileri  
Haddeleme, bükme ve çekme gibi şekil verme işlemleri öne çıkan sektörlerdir.

HKTM olarak gerek demir çelik sektöründeki tecrübemiz gerekse robotik otomasyon alanındaki örnek projelerimizle pnömatiğin kullanıldığı her alanda proje, satış  ve satış sonrası teknik destek sunabilmekteyiz.